Subscribe News Feed Subscribe Comments

Give Life Back To Blog

Sıcak bir Ağustos gününden burayı halen takip etmekte olan vefalı takipçilerime öncelikle merebe!

        Ben iki ay önce işe girdim. Hayatımın işini yapıyorum diyebilirim, tam olmak istediğim yerdeyim, ailemin memuriyet hayranlığı üzerine özgürce bu seçimi yapıp işe girebilmem bizimkilere içten içe koyuyor hala. İnanın her şeyin bişeyi vardır derler ya -o asıl cümleyi bulamadım şimdi- bir sürü tesadüf üzerine böyle bir fırsat çıktı karşıma.
       Öte yandan deliler gibi diyet ve spor yapıyorum. Direnişte kilolar gitmişti bari onları koruyayım ve daha da şişmeyeyim diye fazlaca çabalıyorum. Direniş anılarım da askerlik anısı gibi olur aslında. Bir anlatıyoruz anılarımızı saatler geçiyor bitene kadar zaten.
      Bir de biri var, var biri. Sevmek pek güzel onu. Sevin ya cidden sevin, bana yaşam enerjisi katıyor resmen. İşler boka sarmasın diye uzaktan uzaktan bu hislerim tükenmesin diye hiç bişey yapasım yok. Böyle tatlı bir acı mı desem ne desem.. Hani canlı kalmamı sağlayan bir duygu. Ne olacak bu gidişle, hiç bir fikrim yok. Nasıl olacaksa olsun. Plan, strateji bu yaştan sonra böyle şeylerle uğraşmak beni zorlar. Neyse odur durum. Gerçekten kendi derdinde olan biriyim o yüzden bu süre içinde hayatımdan bir sürü insanı uzaklaştırdım.

Dur bitirirken şöyle diyelim.

When I see the light coming from your eyes,
I feel so paralysed



hadi baay

0 potasyum!:

 
You're my disco,playing on the radio. | TNB