Subscribe News Feed Subscribe Comments

dinlemelik.


Selam bilög,
  • Başımın belası anksiyeteyi neredeyse sıfıra indirgeyişimin 10. haftası. İlaçları geçtim tamamiyle kendimi telkinle ve dostlarımın desteğiyle kendime geldim. Eski çarpıntılarımdan anlık bayılmalarımdan eser kalmadı gerçekten çok iyiyim.
  • Kime güvenmezsem, ondan zarar gelir kesin bir pisliği çıkacak eminim dersem çıkıyor. Bir defa bile yanılmadım. Benim kötülüğümü düşündüğünüz yüzünüzden okunuyor benim yaptığım sadece salak ayağına yatmak, o zaman daha çabuk kendinizi ele veriyorsunuz. 
  • Ayrıca başkasının kötülüğünü düşünmek kadar saçması yok. Kendinize ait bir hayatınızın olmadığını gösterir bu, karşınızdakini kıskanmaktan ne yapacağınızı şaşırmak oldukça mantıkdışı, bir yere varacağı yok çünkü. Herkes kendi hayat yolunda ilerlerken kendi iç dünyasıyla ilgilenmeyip başkasından gördüğünü kıskanıp hırs yapmak kendinize zarar vermekten başka hiç bir şeye neden olmaz.
  • Burası resmen tripland. Çok kıymetlimis bir arkadaşım Türkiye'ye tam olarak geri döndüğünü trip oranındaki %100 artıştan anladı.
  • Trip deyince, ben trip atamıyorum. Hatta trip atamadığım için zamanında ağır trip yemiştim. Yapamıyorum yok olmuyor. Rahat insanım gerek duymuyorum.
  • Daddy issues sahibi olmanız sizi saçma sapan davranışlarda bulundurmaya yol açmamalı. Çünkü daddy issuesu olan zibilyon tane yakın arkadaşım var ve hiç birinden şimdiye kadar en ufak saçma bir davranış görmedim ilişkiler konusunda. Hatta dünyanın en olgun insanlarından olabilirler. O yüzden rica ederim her saçma işinizi daddy issuesa bağlamayın. 
  • Ay yine son cümlemi seviyoruma mı bağlasam. Dur bakalım minnoş olaylar oluyor gibi.
Hadi tekrar görüşene kadar tchüs!

Give Life Back To Blog

Sıcak bir Ağustos gününden burayı halen takip etmekte olan vefalı takipçilerime öncelikle merebe!

        Ben iki ay önce işe girdim. Hayatımın işini yapıyorum diyebilirim, tam olmak istediğim yerdeyim, ailemin memuriyet hayranlığı üzerine özgürce bu seçimi yapıp işe girebilmem bizimkilere içten içe koyuyor hala. İnanın her şeyin bişeyi vardır derler ya -o asıl cümleyi bulamadım şimdi- bir sürü tesadüf üzerine böyle bir fırsat çıktı karşıma.
       Öte yandan deliler gibi diyet ve spor yapıyorum. Direnişte kilolar gitmişti bari onları koruyayım ve daha da şişmeyeyim diye fazlaca çabalıyorum. Direniş anılarım da askerlik anısı gibi olur aslında. Bir anlatıyoruz anılarımızı saatler geçiyor bitene kadar zaten.
      Bir de biri var, var biri. Sevmek pek güzel onu. Sevin ya cidden sevin, bana yaşam enerjisi katıyor resmen. İşler boka sarmasın diye uzaktan uzaktan bu hislerim tükenmesin diye hiç bişey yapasım yok. Böyle tatlı bir acı mı desem ne desem.. Hani canlı kalmamı sağlayan bir duygu. Ne olacak bu gidişle, hiç bir fikrim yok. Nasıl olacaksa olsun. Plan, strateji bu yaştan sonra böyle şeylerle uğraşmak beni zorlar. Neyse odur durum. Gerçekten kendi derdinde olan biriyim o yüzden bu süre içinde hayatımdan bir sürü insanı uzaklaştırdım.

Dur bitirirken şöyle diyelim.

When I see the light coming from your eyes,
I feel so paralysed



hadi baay

Neredeyse 1.5 yıl aradan sonra geri dönüş.

     Aylardır buraya yazmıyordum ama kimseler bilmiyor diye burası benim güvenli bölgem gibi. Twitter bir şekilde bulunur edilir de burası kurtarılmış bölgem. Orada anlatamıyorum buraya yazmak istiyorum.
     Burası bayağı değişmiş ben girmeyeli. Düşünün, (düşünün diyorum ama okuyan var mı bilmiyorum) neredeyse 2011 Kasım ayından beri yazmıyorum buraya. O ara olanları anlatsam burada, dolar taşar burası. Ama şimdi içimde tuttuklarımı buraya yazmazsam rahat edemeyeceğim. Bi şekilde kalsın.
    Her zaman bunu söylemişimdir; insan özleme yetisi olan, bir şeylere özleminden vazgeçmeyecek olan canlı diye. Bu varlığımızı böyle kabul edince aslında bir nebze içim rahatlıyor. Öte yandan bu kadar özlemememin onun haketmediğini düşünüyorum. Son dediklerini hatırladıkça da özlemeyi gayet yanlış buluyorum. "Nasıl yani?" soruları kafamı kurcalıyor, olayı bu kadar açık bir şekilde anlatacak halim yok. Ama mızıkçılık yapan çocuk gibi de öte yandan gördüğümde gidip de o çok sevdiği müthiş güzel müzikleri olan grubun yıllar sonra tekrar birleşeceği haberini söylemek istiyorum, tepkisini, ne kadar sevindiğini görmek istiyorum. Manyak mısın derseniz, zaten aklı düzgün çalışan insan bunları düşünmez belki de.
  Değişik bir farkındalık durumundayım öte yandan, değiştiğimin farkındayım -etrafımdakiler de farkında varıyor- bir gün önceki ben bile ben değilim ama işte bunu gel de güveni yok olmuş birine anlat.
  Çoğu insan kendisi için davranışları ve düşünme şeklinin evrensel olarak en doğrusu olduğunu kabul eder. Mesela bir çoğumuz mantıksız hareket edenlere hoş bakmayız. Ben olabildiğince mantıklı düşünmeye çalışsam da burada, bi noktada o mantık bitti. Benim yolum doğru olmasa bile ne kadar üzeceğini bilsem de arada sırada böyle kendimi kaybedince buraya yazayım. Yazayım ki en azından yazıya noktayı koyup yayınla butonuna bastığımda daha da sakinleşip aklıma son kötü sözleri getireyim ne kadar üzüldüğümü hatırlayayım ki kendim için yanlış olabilecek bir eylemde bulunmayayım. Bunlar burada biriksin.
 

 
You're my disco,playing on the radio. | TNB