Bir gripten diğerine koşuyorum. geçen ay da griptim şimdi de gribim. sanırım dünyada ard arda tek grip geçiren insan benim. bu sefer burnum fazla tıkalı, tat ve koku alamıyorum.
Ketçap da aynı dertleri yaşadığı için
tat ve koku alamayanlar dayanışma toplantısı gibi bi hava oldu geçen gün sıtarbaksta, çok hüzünlendim bilög. kahve içiyordum
"bak sadece tadını hatırlamaya çalış" dedi o an kendimizi koyverip ağladık
ühühühüh adaletin bu mu dünyaağ diye. Yoo öyle bişey yapmadık tabi. Sadece
ketçapın çektiği acının aynısını çekince emeğe saygı +rep dedim kendimce. Bir de tat ve koku alma en önemli duyular bence. 2 gündür yemek yiyemiyorum tat alamadığım için. Süzüldüm resmen. Yediklerimin önemi kalmıyor. Çorba ya da çay fark etmiyor şu durumda. İkisi de
sıcak içecek. Annem benim hayatım boyunca tat alamamamı istiyor çünkü 2 günde 2 kilo verebildim, müthişim.
Tatili de yedik işte arkadaş buluşmalarıyla, manita buluşmasıyla, akraba ziyaretleriyle. Eski bayramlarda öyle miydi vizeler bayram sonrasına gelirdi bayramda ders çalışırdım ben.
Bi de tat almaya başlayınca beceriksiz bukalemunlarda hazırlanan
eppek gibi omletin aynısını yapıcam.nesi beceriksizse.yetenekli.bezelye falan da yapmasını biliyor
beceriksiz olduğuna bakmayın. gerçi o gün iki tür omlet yapmayı öğrendim. iki ayrı arkadaştan iki ayrı omlet tarifi aldım. biri
v for vendettadaki gibin. öteki iste karbonatlı unlu eppek gibi olanı. ekmeğe eppek diyoruz çünkü Aytek var. civcive tam ekmek atıyor.öyle anne babadan da aytek olması üzücü.
cnbcetv nin ard arda aynı tweetleri yollamasına uyuz oluyorum. bi de çok reklam yapıyorlar "e takip etmeyi bırak" diyenler olabilir, hangi filmler var onu söylüyorlar o zaman iyi,o zaman yararlı.
aylar sonra az da olsa uzun birşeyler yazabilmenin mutluluğunu yaşıyorum.
hayat güzel, mis. mis derken tabi koku alamıyoruz. hıhı.
herşeyden bahsettiğime göre gidiyorum.